Şahika Ercümen “iklim krizi” için Baykal Gölü’ne buz altı dalış yaptı
Birebir vakitte etraf aktivisti olan Ercümen, Birleşmiş Milletlerin (BM) 2025 yılını “Buzulların Korunması Milletlerarası Yılı” ilan etmesi ve bu yıldan itibaren her yıl kutlanacak “21 Mart Dünya Buzullar Günü” kapsamında yaptığı dalışla birincilerine bir yenisini daha ekledi.
Milletlerarası Buz Altı Dalış Şenliği’ne özel davetli olarak katılan Ercümen, bu kapsamda buzulların erimesine ve iklim krizine dikkati çekmek hedefiyle Rusya’da bulunan, 1637 metreyle dünyanın en derin gölü Baykal Gölü’nde 1 derecelik suda buz altı dalışı için kolları sıvadı.
Ulusal sportmen Ercümen, son hazırlıklarını tamamlamasının akabinde soğuğa karşı özel bir koruyucusu olmayan elbiseyle 3 dakika süren 50 metrelik hür dalış yaptı.
Ercümen, Baykal Gölü’nde “buz altı hür dalış yapan birinci Türk bayan sporcu” oldu.
– “Şu an çok büyük bir tehlikenin içindeyiz”
Ercümen, buzla kaplı taban üzerinde AA muhabirine yaptığı açıklamada, Baykal Gölü’nün pek çok endemik çeşide sahip olduğunu söyledi.
Altlarında yaklaşık 1 metre kalındığında buz katmanı olduğunu lisana getiren Ercümen, “Amacım dünyada eriyen buzullara ve iklim krizine dikkati çekmek. Şu an çok büyük bir tehlikenin içindeyiz. Tesirlerini hepimiz artık farklı tabiat felaketleri ile hissediyoruz. Türkiye’de buzullar tahminen pek aklımıza gelmiyor lakin dünyanın o kadar büyük bir yüzölçümünü kaplıyor ki. Buzullar eridikçe iklim krizi artıyor, iklim krizi arttıkça buzullar eriyor. BM de 21 Mart’ı ‘Dünya Buzul Günü’ ilan etti. Ben de bugün bu türlü manalı bir dalış yaparak bunun altını çizmek istedim.” diye konuştu.
Ulusal sportmen Ercümen, buzulların erimesinin dünyanın her köşesinde tesirlerini göstermek istediğini, bu durumun sanıldığından çok daha vahim ve büyük iklim felaketlerinin tetikleyicisi olduğunu kaydetti.
Buzulların erimesi yahut denizlerin kirlenmesinin her canlı için çok değerli olduğuna dikkati çeken Ercümen, dünyada buzulların büyük tehlike altında olduğunu, iklim krizinin tesirlerinin her gün yaşandığını vurguladı.
– “Gezegenimizin korunması için kendimi borçlu hissediyorum”
Ercümen, buzulların parlak beyaz yüzeyiyle güneş ışığı ve ısıyı yansıtmada epey tesirli olduğunu, bu halde gezegenin soğumasına yardım ettiğini söz ederek, şöyle devam etti:
“Deniz buzunun olmaması demek, güneşten gelen bu ısının koyu mavi okyanus tarafından emilmesi ve dünyanın ısınma sürecinin hızlanması manasına geliyor. Bu türlü ekosistemler, global iklim değişikliğinin tesirlerine karşı savunmasız. Bu dalışla gayem insanların buzulların erimesi ve bunun ekosistem üzerindeki yıkıcı tesirleri hakkında daha fazla bilgi edinmelerini sağlamak. Hem bir ulusal sportmen hem de etraf aktivisti olarak gezegenimizin korunması için kendimi borçlu hissediyorum. Burada yaptığım dalış sonrasında farklı ülkelerden gelen başarılı dalgıçlarla bir ortaya gelip bu hususun değerini paylaştığımız bir seminer de vereceğiz.”
Ulusal atlet Ercümen, bu dalışın tıpkı vakitte bireylerin ve toplulukların iklim değişikliğiyle çabada daha faal olmaları için bir davet niteliği taşıdığını da kelamlarına ekledi.
Şahika Ercümen, 2019’da yapılan 3. Ulusal Antarktika Bilim Seferi’nde, “Beyaz Kıta”da dondurucu sularda Türk bayrağını dalgalandırmış, bu kıtaya tüpsüz dalan birinci Türk bayan sportmen olarak tarihe geçmişti.
