Galatasaray’da Divan Kurulu toplantısı yapıldı
İŞTE TOPLANTIDA YAPILAN AÇIKLAMALAR…
Metin Öztürk: “Sponsorlardan 70 milyon dolar gelmiş ancak bu paralar nereye gidiyor?” diyorlar. Çok haklılar! Borca gitmiyor bu para, futbola gidiyor. Zira şampiyon olamazsanız Şampiyonlar Ligi’ne gidemezsiniz. Bu para 100 milyon dolar da olsa futbola yatırmaya ve bu grubu dünya markası yapmaya devam edeceğiz.”
Metin Öztürk: “Diğer kulüpler 3 ayda bir divan toplantısı yaparken biz her ay yapıyoruz. Bazen ayda 2 kere yapıyoruz. Bir ortada bulunmak çok önemli”
Metin Öztürk: “Bugün stadımızın açılışının 14. yılı. Ajax’la yapılan özel maçla 15 Ocak 2011 yılında stadımız açıldı. Bu stadın temelini atan merhum Özhan Canaydın liderimizi rahmetle anıyorum. Adnan Polat ve Işın Çelebi’nin de büyük katkıları oldu. O zamanki Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül bizim için çok değerli. Bizim için büyük emek sarf etti. Onlara teşekkür ediyoruz. Adnan Polat liderimiz da farklı. Bu stat bizim için bir duştu. Bugün inanılmaz bir gelire sahip olmamıza yol açtı. Bugün rakiplerden uzak orta önde olmamızı sağlayan bu isimlerdir. Tekrar Özhan Canaydın Liderimize teşekkür ediyoruz.”
Metin Öztürk: “Ahmet Şenkal Ağabeyim, yalnızca benim ağabeyim değil geçmiş periyot ikinci liderim. Tüm yöneticiler, atletler kulübe emek sarf ediyor. Şahsi görüşümü söylüyorum, liderimiz burada olmadığı için. Dursun Aydın Özbek Liderimiz rahatsızlığı sebebiyle burada değil. Bulunduğu noktada da Galatasaray için değerli şeyler yapmaya devam ediyor. Birkaç güne onların muştularını verecek.”
Metin Öztürk: “Galatasaray, ananeleri gereği bir başkanlık, lider başka idare denetleme sicil başka seçiliyor, müessesi var. Divan teamülünde lider gelir konuşur evvel, fikirler, katkılar, tenkitler sonra gelir. Mükerrerlik olmaz. Şahsi fikrim, lider aslında deneyimli ve neleri söyleyeceğini net biliyor. Hazirundan işi olup ayrılanlar oluyor. Sonuna kadar kalamayabiliyor. Lider gelir konuşur, sizlerin tekliflerini alır, kapanış konuşması yapar. Şahsi görüşümü söyledim. Ben lider değilim zati.”
Metin Öztürk: “Tüzük bildiğiniz üzere Divan’ın konusu. Onlar bize getirir, biz de genel heyete gideriz. Bundan sonraki toplantılar için söylüyorum, o günkü seçilmiş liderimiz kim ise gelir kısa açıklamalarını yapar, hepimiz burada idarenin faaliyetlerini bildirilmesi, sınanması, eleştirilmesi… Galatasaray’da tenkitler daima yapıcıdır.”
Metin Öztürk: “Bugün borçsuzluğun son günü. Bir yandan Florya var. Dursun Özbek liderimizin notlarından okuyacağım. Birçok kişi bu devirde sıhhat sıkıntıları yaşıyor. Şu an hasta yatağında Galatasaray ile ilgileniyor. Tüm liderlerimiz değerlidir. Yakın vakitte göreceksiniz ki Dursun Aydın Özbek bunu çok diğer bir yere taşıdı.”
Metin Öztürk: “Galatasaray Adası, iki toplumsal tesisimizden biri. 32 günde hizmete açıldı. Her sene üstüne koya koya devam ediyor. Teras alanı genişletildi. Restoran büsbütün yenilendi, bitti. 1957’den beri altyapı motamot kalmış. Sonra gelen işletmeciler de bir şey yapmış. 4 elektrik sınırını 3’ü, 4 su çizgisinin 3’ü arızalı. Elden geçiyor. Art alanda aktiflik düzenleniyor. O üstüne bastığımız iskeleler çürümüş vaziyette. Tamamına kazık çakılıyor. Tahminen de yanılgı ettik diyor liderimiz, 4-5 periyotta yapılacak işi 1 periyoda sığdırmaya çalışıyoruz dedi. Galatasaray bu kadar büyük olmasa, üyelerimiz ardımızda olmasa bunları yapamayız. Galatasaray, yalnızca 44 şahısla değil tüm üyeleriyle bunlarla yönetiliyor.”
“FLORYA KONUSU TAMAMLANDI”
Metin Öztürk: “Geçmiş periyot liderlerimizden Adnan Polat’ın ne kadar ağır olduğunu biliyoruz. Adnan Liderimiz, bir komiteyle birlikte Florya konusunu tamamladı. Sonuncu toplantıyı dün yaptı. Birkaç hafta içinde oranın da ihalesi başlayacak. Katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.”
Metin Öztürk: “Kemerburgaz’ı herkes merak ediyor. Futbolcularımız merak ediyor. Şunu müjdeleyebilirim, Kemerburgaz’da her şey bitti. Bu büsbütün bir sponsorla değil kulübün imkanlarıyla yapıldı. Bu inanılmaz bir muvaffakiyet. Başka kulüplerde bir ismi bir şeyi görüyorsunuz. Burada yazan tek isim Galatasaray. Diğer bir şey yok. Okan Hocamız karar verecek ay sonu mu, öbür ayın ortası mı geçilecek. Onun fikri çok değerli. Bizim için tamam olan bir yer, onun açısından farklı olabilir. 14.500 metrekare… Florya’nın tamamı 4.500 metrekare kapalı alan, basketbol var, altyapı var. Burası yalnızca a ekip. İnşaatın başlaması için Florya’da bir mühlet var. İhale sonuçlansa da alan firmanın ruhsat ve başka hususları. O ortada altyapıyı da tamamlayacağız. Galatasaray’a yakışır, çok çağdaş, Avrupa’daki rakiplerimizin çok ötesinde bir tesis. 2 alanı bitti. 4 saha ve altyapı yapılacak.”
Metin Öztürk: “Galatasaray, 1 milyar 80 milyon TL olan sermayesini tamamı ödenmiş 5.4 milyar liraya çıkarttı. Bu gelen kaynağın 1.7 milyar lirası, biliyorsunuz Bankalar Birliği’ne faizle birlikte 2.6 milyar borcumuz var. Buranın kapatılması için kullanılacak. Kalan paranın yüzde 13’ü futbolcu ödemeleri, yüzde 7 başka borçlar, yüzde 3 vergi diyoruz. Çok kıymetlisi, büyük ihtimalle liderimizi bir sonraki Divan’da Bankalar Birliği’nden çıkmış bir lider olarak alkışlayacaksınız. Ben şimdiden peşinen başkanımı alkışlıyorum.”
Metin Öztürk: “Tüm branşlarda rekabetlerin ağırlaştığı bir devir. Gerek futbol gerek bayan futbol gerek basketbol, voleybol, öbür branşlar… Mali genel şurada, bütçe genel konseyinde liderimizin çizdiği rotada ilerliyor. Futbolda zati uzak orta öndeyiz. Okan Hoca ve futbolcu kardeşlerimizi kutluyorum. Onları alkışlıyorum.”
Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk: “Amatör branşlarda bütçemiz, birçok kurum kulübünün gerisinde. Buna karşın orada da çok kıymetli işler yapılıyor. Devletin, futbolcu vergilerinden kaynaklanan stopajlardan son 1 yıldır değerli katkısı var. Bu da devam edecek. Bu da başarımıza ivme kazandırdı. Oralarda bütçemiz 3 kat arttı.”
“KİMSE O KUPAYI BİZDEN ALAMAZ!”
Metin Öztürk: “Yüzmeyle ilgili mevzu şöyle; biz bunla ilgili kamuoyuna bir duyuru hazırladık. Burada Galatasaray’ın bir kusuru yok. Şampiyonluk şampiyonluğumuz, kupa bizimdir, o kupayı kimse alamaz. Duyuruyu metinden okuyacağım.
Son günlerde yüzme ekibimiz ve atletimiz Tabiat Çelik’in isminin geçtiği temelsiz haberler yayınlanmıştır. Bu haberlerde 26 yıllık ulusal yüzücü Tabiat Çelik’in yaklaşık 2 sene evvel karşılaşmalarda lisanssız yüzdüğüne dair iftira atılmış, hatta ferdî data barındıran bir doküman gazetelerde paylaşılmıştır. Bu palavra haber, olmayan bir yönetmeliğe bağlanıp kadromuzun puan silinmesine kadar gidilmesi gerektiğine dair bir hava yaratılmaya çalışılmıştır. Tabiat Çelik’in belirtilen tarihlerde lisansı mevcut olup vize başvurusu yapılmıştır. Kendisi belirtilen tarihin öncesinde ve sonrasında faal olarak karşılaşmalara katılmıştır. Bu temelsiz haber, erişilememesi gereken vize bilgisiyle dökümanı ve şahısların hayal bilgisine dayandırılmaktadır. Kulübümüz, bu belgeyi üçüncü şahıslara veren ve gazetelerle paylaşanlar hakkında gerekli hukuksal teşebbüslere bulunmuştur. Bu palavra ile grubumuzun başarısına gölge düşürmeye çalışanları kınıyoruz. Galatasaray Yüzme Ekibi, tüm bu spekülasyonlara karşın her kulvarda şampiyonluğa koşmaya devam edecektir.”
Metin Öztürk: “Yüzmede ve kürekte çok önemli atılımlar oldu. Geçemeyince ne yapıyorsunuz? Karıştırmaya çalışıyorsunuz. Rakiplerde bu var. Kupamız, anamızın ak sütü üzere helal. Bu kupayı kimse elimizden alamaz. İçiniz rahat olsun.”
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: “MHK bitmiş vaziyette. Adamın hukukla ilgisi yok MHK Liderinin. Ben Abdülkadir’i attım, münasebet bende gizli. Onu aldım. Sen kimsin ya! Ali Koç istedi diye oraya getirilmiş bir adamsın. ‘Yürü oradan’ dediğinde gideceksin. Hepsi korktuğu için bir şey yapamıyor, TFF başkanı da yapamıyor. UEFA’nın statülerini biliyoruz. Fair-Play, eşit davranma ve siyasete karıştırmama. MHK, PFDK… PFDK’nın tek kararı hukukî değil. Hukukçu olanlar bilir. Geçen sene verdiği ‘nefsi müdafaa vardır’ dediği karar rezil bir karardır. Yok bu türlü bir şey. TFF’nin Disiplin Talimatı’nda nefsi müdafaa diye bir şey yok. Onu bırakın, Icardi’ye 1 maç ceza verdiler, şikayet var dediler. Şikayete olağan kabahatler vardır deyin kurallarda. Mert Hakan’a niçin vermedin, şikayete olağan değilmiş. Hukuktan uydurmadın, üstten mı uydurdun. Tahkim en berbatı. AİHM karar verdi, sen mahkeme falan değilsin dedi. Siyasete bağlı bir kurumsun dedi. Bunun üzerine değiştirdiler kelamda. İki şeye dokundular. Yemin edeceklermiş. Dört yıllık atayacağız değişmeyecek dediler. Dört yıl kaldı mı kalmadı. Neyin hukuku! Bunu söyledim. Bence artık durmamalıyız. Galatasaray, UEFA’ya bile verebileceği bu işin siyasetini… Siyaset, doğrudan bir parti değil. Hepsinin seçilmesini götürmeli. Ben Adalet Bakanı’yım diyen bireyle, o denli bilinmeyen de değil, bütün basının geldiği, ‘Biz şikayetçiyiz kardeşim, iç kurumlarda arıyoruz birinci evvel, burası Türkiye CUmhuriyeti, bak bunlara, ver kararını, Osman Aşkın Bak Sayın Spor Bakanı da dahil, kâfi artık ya’. Namuslu gazeteciler bile ‘Reis bir el atsa uygun olur’ diyorlar. Motamot bu türlü demiyorlar mı? Neyin reisi. Reis benim yerime vazife yapsın diye iki tane adam atamış. İki adamı saklanın diye atamamış, saklanacaklarsa biz bunu çıkartmak zorundayız, yoksa UEFA’ya götürmek zorundayız. UEFA’nın en kızdığı şeyi hepimiz biliyoruz, 3 şey. Fair-Play, siyaset ve eşitliğe karşıtlık. Galatasaraylıyız, onur duyuyoruz.”
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: “Neden bakanlar dedim, zira savcıların çok net, çok net ödleri patlıyor. Üstten ödleri patlıyor, net söylüyorum. Biz saha basan adamı, saha basan Ali Koç’u ‘Bana bak karşıma durma, dayak yersin’ bizim genel sekreterimize dedi, savcılığa şikayet etti. Savcı iki ay yırtındı. En son takipsizlik verdi. En son söyleyeceğim şu. Lütfen biz de artık birtakım şeyleri tarihi bir program yaptıralım bir yerde. Çok pırıl pırıl beşerler var yapmak isteyen. Nitekim bizler dürüst insanlarız. Bilmiyoruz birtakım şeyleri. Geçenlerde bir yazışma gördüm. ‘Galatasaray 8-0 şikeciler’ diyor. Biz prestij etmezdik bunlara. Beşiktaş’ın Genel Kurul Divan Başkanı söylüyor, yöneticisi söylüyor, ‘8-0 sahtekarlar’ diyor. Biz efendi insanlarız, efendilik efendi ortamda olur.”
Galatasaray Kulübü Divan Üyesi Süheyl Batum: “3 Temmuz’dan sonra Aziz Lider istiyor dediler, bütün yasa değişti. Bütün yargılayan makam değişti, değiştirildi. Biliyorsunuz. Mahkeme diretti. 17-25’e kadar diretti. Sonradan elinden zorla alındı ve kararlarını verdi. Artık herkes beraat etti. CAS’a gitti, Avrupa’ya gitti. CAS ne yaptı, hepimizin bildiği, yok saysalar da hem de o denli hoş koyuyor ki… Şike nedeniyle bir kulübe ceza verilebilir mi, ‘Evet, yöneticileri işin içindeyse, burada evet için’ diyor. ‘Şikeye girer’ diyor. ‘Bir daha yargılanma, TFF belirli cezalar verdi, bir daha yargılamayın, hayır diyor. Kesin karar yok. Siz orada karar vermişsiniz, bana şu kadarlık ceza ver işi çözeyim’ diyor. ‘Hayır kabul edilmez, ben ceza veririm’ diyor. Şike davalarında ispat standartını söylüyor. ‘Ceza hukukunda kesin gerçek ortaya çıkması lazım. Kuvvetli kuşkunun ötesine geçmelidir. Disiplin soruşturmalarında bu kadar sert değildir, makul kuşku yeterlidir’ diyor. Burada da vardır diyor. CAS kararı 11 Nisan 2014 tarihli, orada duruyor. Biz UEFA’ya FIFA’ya bağlıyız. ‘Şerefsizler, ahlaksız, bize şikeci diyen köpekler’ diyor. Ne kadar hoş ortam ya. Adalet Bakanı’nı buraya çağıralım bir gün. Spor Bakanı’nı çağıralım buraya. ‘Gel buraya, gel buraya, söyle önümüzde bir şey söyle’ diyelim. ‘Durun bir dakika tuvalete gidiyorum, işim çıktı yarın geleceğim’ değil. Net bir şey söyle. Şayet bu türlü bankacılık, diğer bir şey yürürse futbol da yürür. Kâfi artık.”
