Antarktika’dan Güney Kutbu’na 933 km kızak çekti, Türk Bayrağı açtı
Eski olimpik atlet Ali İstek Bilal, kızak çekerek 51 günde ulaştığı Güney Kutbu’nda Türk Bayrağı açıp, İstiklal Marşı okudu. Ali İstek Bilal, “Yolculuk boyunca çok zorlandım ve acılar çektim. Kendimi kutup noktasında bayrağımızı dikerken, İstiklal Marşı’mızı okurken hayal edip motive ettim. Bu çektiğim acılar ve ruhsal zorluklar bayrağımızı dikip, İstiklal Marşı’mızı okuduğum anda geçti ve gitti. Acılar geçti ancak gurur kaldı” dedi.
Eski olimpik sportmen, kürekte dünya 3’üncüsü ve Ironman (demir adam) unvanına sahip Ali İstek Bilal, 21 Kasım 2024 tarihinde Antarktika’nın deniz kıyısından tek olarak çıktığı seyahatini 51 günde tamamlayarak, Güney Kutbu’na ulaşan birinci Türk olarak tarihe geçti. 933 kilometrelik yolu eksi 40 derecelere ulaşan kuvvetli hava koşullarında katederek maksadına ulaşan Bilal, güney kutbunun merkezinde Türk Bayrağı açıp, İstiklal Marşı okudu. Bilal, yaşadığı 51 günlük serüveni Demirören Haber Ajansı’na (DHA) Güney Kutbu’ndan aktardı.
Messner Rotası’nı kullanıp Güney Kutbu’na kadar 100 kilogramlık kızakla yürüdüğünü söz eden Ali İstek Bilal; tarihte bu solo yürüyüşü, bu rotada yalnızca 9 kişinin yapabildiğini söyledi. 51 günlük süreçte birçok zorluk yaşadığını kaydeden Bilal, “Daha 2’nci haftada kayak bağlamam kırıldı. 2 tane batonumun stoperi kırıldı ve tamir etmek zorunda kaldım. Sonar panelim ve termosum da kırıldı. Başıma gelmeyen bir şey kalmadı ancak çabaya devam ettim, Türk bayrağımızı kutupta tek başına yürüyen ve kıtayı geçen biri olarak dalgalandırmak istedim. 51 günün sonunda bu işi başardım. Bunu başardığım için sahiden çok memnunum ve gururluyum. Yürüyüşümü tamamlayalı 4 gün oldu. Hala kendime, bu türlü bir şey yaptığıma inanamıyorum” tabirlerini kullandı.
‘PARMAKLARIMI KAYBETMEKTEN KORKTUM’
51 günlük süreçte, her gün yaklaşık 10 saat ve 20-21 kilometre yol yürüdüğünü kaydeden Bilal, “İnsanın 10 saat içinde ‘neleri planlayacaksın, rastgele bir aksaklık olduğunda neler yapacaksın’ bunları düşünmesi gerekiyor. Yeme içme konusu çadır kurma-toplama konusu başka bir sıkıntı. Çok zorluklar çektim zira Antarktika herkesin bildiği üzere dümdüz bir yer değil. ‘Sastrugi’ denilen ve rüzgarın tesiri ile oluşmuş dalga formunda oluşumlar var. Bunlar 20 santimden, 2 kilometreye kadar ulaşıyor. Hiçbir yer görünmediği vakit onların üstünden geçmek zorunda kalıyorsunuz 100 kiloluk kızak devriliyor ve gidip toparlamanız gerekiyor. Bol karda kızak çekmek aslında çok sıkıntı. Zira kızak ve kayaklar karın içine gömülüyor. Görüntülerden göreceksiniz aslında ne kadar zorlandığımı. Rüzgarın tesiri esasen inanılmaz. Kıtada hava eksi 30’larda. Aslında benim için çok soğuk değil ancak rüzgarın tesiri ile çok daha düşüyor. Mesela kayak bağlamam kırıldığı vakit botumu kayağa bağlamak zorunda kaldım. O bağ günde 4-5 sefer çözülüyordu ve çıplak ellerle tekrar bağlamak 10 dakika sürüyordu. Parmaklar tutmuyor hissizleşiyor ve sonra yürüyüş esnasında 1 buçuk saat sonra kendine geliyordu parmaklarım. Bu beni çok korkuttu. ‘Acaba parmaklarım hissizleşir mi, kaybeder miyim’ diye. Keza burnum ve dudaklarım soğuktan dondu. Yaralar daha yeni yeni geçiyor” diye konuştu.
‘YOLUMU KAYBETTİM LAKİN EŞİM SAYESİNDE GÜNEY KUTBU’NA ULAŞTIM’
Bilal, ekspedisyon boyunca kurutulmuş ve dondurulmuş yemeklerle beslendiğini, yemekleri özel poşetler içinde sıcak su koyup, bekleterek tükettiğini söz ederek, “Yürüyüş esnasında bol kuruyemiş, protein, karbonhidrat, sıcak çorba, şekerleme ve çikolata kullandım. Bu süreçte tekrar üzerine basıyorum eşim çok yardımcı oldu. Gece gündüz beni takip etti. 2 GPS’im bozuldu. Yanlış tarafa hakikat yöneldim. Bunu eşim ve harita takipçisi fark etti. Buradaki lojistik şirketine bildirdiler 2 gün kaybetmeme karşın 51 günün sonunda Güney Kutbu’na ulu Türk bayrağımızı dikmeyi başardım. O yüzden eşim Göksu Tugay Bilal’e teşekkürü borç biliyorum. Onun takviyesi olmasaydı yapamazdım. Bu ortada bilhassa takipçilerime çok teşekkür etmek istiyorum. Buraya geldiğimde 25 bin takipçim vardı artık 100 bini geçtiler. Çok hoş iletiler yazdılar. Geceleri çadırda eşim bana uydu üzerinden takipçilerimin yorumlarını yolluyordu. Okurken gözyaşlarımı tutamadım. Seyahat boyunca çok zorlandım ve acılar çektim. Kendimi kutup noktasında bayrağımızı dikerken, İstiklal Marşı’mızı okurken hayal edip motive ettim. Çektiğim acılar ve yaşadığım ruhsal zorluklar bayrağımızı dikip, İstiklal Marşı’mızı okuduğum anda geçti ve gitti. Acılar geçti ancak gurur kaldı. Bunu yapabildiğim için çok keyifli ve gururluyum. Bu zafer ve başarımı evvel aileme sonra da Türk milletine armağan ediyorum” diye konuştu.
Şu an kamp noktasında olduğunu söz eden Bilal, gün içinde kamp alanına gelecek uçakla Şili’ye oradan da konutuna yanlışsız yola çıkacağını söyledi. Bilal, konuta gidince ailesi ile vakit geçirdikten sonra eşi Göksu Tugay Bilal ile motosiklet seyahati yapmak istediğini kaydetti.
