Metin Tokat: “Kulüp başkanlarını durdurun!”
Eski Merkez Hakem Kurulu (MHK) lider vekili Tokat, futbolu VAR’dan evvel ve VAR’dan sonra formunda ikiye ayırdığını tabir ederek, “Hakem yanılgıları bir kez dünyanın her yerinde futbolun olduğu sürece daima olmuştur, olacaktır da. VAR geldikten sonra artık güya sıfır yanılgıyla maçlar yönetilecekmiş üzere bir algı oluştu” dedi.
Tokat, teknolojinin futbola entegrasyonuyla hakem tartışmalarının arttığını vurgulayarak, “Teknolojiden evvel de kesinlikle insani yanılgı olarak bakılıyordu lakin teknoloji girdikten sonra artık hiç kimse bir kusur kabul etmemeye başladı” dedi.
Metin Tokat, VAR sisteminin getirdiği yeni uygulamaları da kıymetlendirerek, “Futbolun içine ne girdi? Çipli top girdi. Çipli top için kimse bir şey diyor mu? Demiyor. İşte ofsayt çizgisi, ofsayt’larla ilgili bir reaksiyon geliyor mu? Gelmiyor. Lakin VAR’ın kararlarıyla ilgili reaksiyonlar geliyor, zira orada da insani ve yoruma dayalı kararlar veriliyor. O denli olunca da herkes kendine nazaran bir yorum yaptığı için tartışma boyutu çoğaldı” diye konuştu.
‘VAR YÜZÜNDEN HAKEM ÜSTÜNDE BASKI OLUŞTU’
Tokat, Türkiye Futbol Federasyonu Lideri’nin, dönem başında yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Futbol Federasyonu Liderimiz, ‘sahadaki hakem yanılgı yapabilir fakat VAR’daki yanılgı yapamaz’ dedi. Bu ister istemez taraftarda, kulüp yöneticisinde, oyuncularda, spor basınında, herkeste artık futbolda ‘herhangi bir adil olmayan karar verilmeyecek, herkes hakkını alacak’ algısı oluşturdu” dedi.
Tokat, VAR’ın birinci çıkış gayesinin net olduğuna vurgu yaparak, VAR’ın asıl hedefinin “Herkesin hemfikir olduğu bir kusur olduğu vakit, hakeme yardımcı olması için IFAB’ın oyun kurallarına eklediği bir yardımcı durumundaydı. Lakin ne oldu? Herkes artık VAR’dan sonra sıfır yanılgıyla maçlar yönetecek üzere başladı ve hakemler üzerinde büyük bir baskı oluştu. Artık geldiğimiz vakit, uygulamaya geldiğimiz vakit, Türkiye’de niçin bu kadar çok tartışılıyor? Türkiye’de bu kadar çok tartışılmasının temel sebebi benim ferdî görüşüm, Türkiye Futbol Federasyonu ve MHK Lider ve Üyelerinin hakemleri yalnız bırakması” tabirlerinde bulundu.
ALİ ŞANSALAN, ARDA KARDEŞLER…
Data tabanlı atama sistemiyle ilgili de tenkitlerde bulunan Tokat, “Şimdi bilgi tabanlı atama sistemi dendi. Kim istedi bunu? Geçtiğimiz Büyükekşi devrinde başlayan bir süreçti. MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu sanki yeni yapılıyormuş üzere anlattı. Burada MHK ve Kulüpler Birliği’nin daima yeni bir şeyler üretiyormuş üzere yapıp lakin hiçbir şey üretmemesi ve bunun bir hakemliğe katkı sağlamaması sorgulanmalı. Maksat daima hakemler ancak maça atayanlar MHK. Eğitimi veren MHK. Görevlendiren MHK hatalı hakem. Yok, o denli bir şey. En başındaki sorumlu kimse o sorgulanır. Ancak bizdeki orada kulüplere yapılan hoş sunumlar söylendi. Sunumlarla kulüplerin tahminen de gözü boyandı. Onların da güzeline gitti. Peki, artık biz biliyor muyuz data tabanını atama sisteminde tuşa bastığı vakit data tabanına o bilgileri kim veriyor? MHK veriyor. Siz hangi bilgileri verirseniz onun karşılığını alırsınız. Ali Şansalan buna bir örnektir Fenerbahçe maçlarına çıkamaması. Şayet siz onun tahtasını orada kapatırsınız Fenerbahçe maçlarına çıkamaz. İstediğiniz kadar verin, ne kadar yüklerseniz yükleyin gelmez. Birinci devir hiç maç yönetmeyen Ümit Öztürk vardı ve maç yönetmedi. Arda Kardeşler bir Galatasaray-Fenerbahçe-Beşiktaş maçından sonra Beşiktaş kümesinin büyük yansısından ötürü maç almadı birinci yarı sonuna kadar. 2’nci yarının başında geçtiğimiz hafta üst üste almaya başladı. Ümit Öztürk üst üste maç almaya başladı. Bu nasıl oldu?” diye konuştu.
“KULÜP BAŞKANLARIRINI DURDURUN”
Kamuoyunda hakemlere saygınlığın azaldığını da lisana getiren Tokat, “Hakemliğin şu anda saygınlık ölçüsüne baktığımız zaman kimsenin hakemlere hürmeti yok. Neden? Zira daima hakem ön planda. Daima hakemler tartışılıyor. Lakin bunları savunması gerekenler kimler? Futbol Federasyonu savunacak. Merkez Hakem Kurulu savunacak. Daha maça çıkmadan, mesela bugün işte artık hakemler atandı. Çabucak bak toplumsal medyaya girelim. İşte Cihan Aydın, Fenerbahçe, Alanya maçına nasıl atandı? Oğuzhan Çakır, Galatasaray Adana maçına nasıl atandı üzere o kadar çok şey çıkacak ki. Onların geçmiş maçlardaki yaşadıkları çıkacak. Ortaya çıkacak ve bir sürü yeni bir tartışma gündeme gelecek. Sosyal medyanın gücü enteresan bir durum. Buralara bir önlem getirilmek zorunda. Kulüplerin, kulüp liderlerinin, antrenörlerin ve futbolcuların maç öncesi maç sonrası açıklamalarına bir dur demek lazım. Kim yapacak bunu? Futbol Federasyonu yapmak zorunda. Ancak futbol federasyonu liderimiz dönem başı ‘VAR’daki yanılgıyı kabul etmem’ derken ne dedi? ‘Kulüp liderlerine dedi ceza şurasına göndermeyeceğim’ dedi. Lakin artık ne oldu? Tekrar sevkler başladı. Yani tekrar buraları da engelliyor. Demek ki yönetimsel bir meşakkat var. Türk futbolunun en makus adamları hakemler değil. Tamam en yalnızları hakemler. Ben hakemler düzgün demiyorum. Hakemler de büyük kusurlar yapıyorlar. Lakin tecrübesiz arkadaşlar. Biz tecrübeyle gençleri bir harman yapabilseydik, Türk futbolunda çok hoş bir biçimde yeni isimler kazandırabilirdik. Ama biz yalnızca Kulüpler Birliği’nin, kulüplerin ve siyasalların talepleriyle vazifede kalabilmek için ödünler vermeye başlarsak bir gün bileğini alırlar, kolunu alırlar. Yarın öbür gün eksiksiz orada kalamazlar. Fakat olan Türk hakemliğine olur” dedi.
‘VAR SİSTEMİNİ TÜRKÇELEŞTİRDİK’
Yabancı VAR hakemlerinin Türk futboluna rastgele bir değişim getirmediğini de aktaran Tokat, “Ne söyleniyor artık? Hiç olmazsa diyorlar biz Türk yerli hakemlerimizin niyetini sorgulardık. Bir insanın niyeti nasıl sorgulanır? İspatlayamadığınız niyeti sorgular bir pozisyona geldik. O kadar inançsız bir ortamdayız ki; Yabancı VAR hakemleri geliyor; Hangi ülkelerden geliyor? Hangi ülkelerde ne tecrübeleri var ne muvaffakiyetleri var. Ve her ülkenin de futbol dinamikleri çok farklı. VAR nerede karışır nerede karışmaz. Öteki ülkelerdeki futbolun beklentisiyle bizim ülkemizdeki futbol beklentisi çok farklı. Biz VAR’ı kendimize benzettik; Türkçeleştirdik, Türkiyeleştirdik. ‘Taca da, 2’nci sarı kartı da, faule de karışsın’ dedik. Her türlü olayda hakeme baskı yapılsın. Seyirci bastırsın, kulübedeki antrenör laptopun 4’üncü hakemin önüne koysun. O kadar çok bu türlü şeyler yaşadık ki Türkiye’de. Hakemlerin bir anda istikrarı bozuldu. Sahipsiz kaldılar” diye konuştu.
