Spor yazarları Benfica-Fenerbahçe maçını değerlendirdi

ZEKİ UZUNDURUKAN – MOURINHO İLE BAŞARI GELMEZ
Fenerbahçe’den beklentimiz büyüktü!
Ama Mourinho’nun korkak futbol anlayışının kurbanı olduk Luz (Işık) Stadı’nda.
O muhteşem statta geçmiş yıllarda maçlar izledim. Atmosferi gerçekten olağanüstü her zaman!
Dün de Işık Stadı’nı dolduran taraftarın Benfica’yı nasıl ateşlediğini gördük!
Fenerbahçe bu tarihi maça bir türlü motive olamadı!
Çünkü 15 gündür Kerem Aktürkoğlu aşağı; Kerem Aktürkoğlu yukarı…
Ne zaman gelecek; gelecek mi?
Anlaşma iptal mi oldu? Ne oldu?
Kafalarda delicesine sorular… Ama tek gerçek vardı o da Şampiyonlar Ligi…
Camia, Kerem transferine kendini kaptırırken; Mourinho da takımını ateşleyecek tek bir söylemde bulunamadı!
Mourinho, Fenerbahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne değil, Avrupa Ligi’ne layık gördü! Benfica’yı gözünde büyüttü de büyüttü!
Hal böyle olunca; Fenerbahçe gözünde büyüttüğü Benfica karşısında ilk yarıda tel tel döküldü!
Benfica yeri geldi vites artırıp, Fenerbahçe kalesine geldi.
Yeri geldi oyunu soğutup, Fenerbahçe’yi sahada uyuttu.
Anları çok iyi oynayabilen bir takım Benfica!
Hakem Vincic, aslanlar gibi maç yönetti.
Fenerbahçe orta sahası, Benfica karşısında ayakta kalamadı.
Fred, Amrabat ve Syzmanski gününde değildi. Çok etkisiz kaldı bu üçlü.
Mourinho ikinci yarıya Amrabatİsmail değişikliği ile başladı.
Fenerbahçe orta alanı bir anda toparlandı.
İyi oynayan Benfica, Fenerbahçe’ye transferi gündemde olan Kerem Aktürkoğlu ile ilk yarıda öne geçti.
Kerem golden sonra tribünlere gitmedi, gole de çok sevinmedi.
Duygusal bir futbolcu Kerem…
Sevinmedi ama ne kadar profesyonel bir yıldız olduğunu gösterdi. Golünü attı.
Kim ne derse desin büyük oyuncu Kerem!
Livakovic, iki süper kurtarışla farkını ortaya koydu.
Bu kadar formda iken neden İrfan Can’ı oynatıyor kalede Mourinho?
Bu tercih de sorgulanmalı bence…
İkinci yarıda daha etkili olan Fenerbahçe, 71’de En-Nesyri’nin kafa vuruşunda direğe takıldı.
Talisca’nın yarardan çok zararı oldu dün Fenerbahçe’ye.
3 dakika içinde gördüğü üst üste iki sarı kartla oyun dışında kaldı.
Tam da Fenerbahçe toparlanmış ve Benfica’nın üzerine giderken…
Mourinho, ligde güvenmediği Talisca’ya bu kadar önemli bir maçta nasıl güvendi de ilk 11’de oynattı?
Mourinho’nun korkaklığı ve yanlış oyuncu tercihleri nedeniyle Şampiyonlar Ligi yine hayal oldu!
Benfica iki maçta da Fenerbahçe’yi adeta uyutarak, Şampiyonlar Ligi’ne ayak bastı…
Fenerbahçe’ye Avrupa Ligi’nde başarılar dileriz!
Fenerbahçe sürekli transfer yapıyor ama ortada futbol yok!
Bence Fenerbahçe için en büyük transfer, Mourinho ile yolları ayırmak olur!
MUSTAFA ÇULCU – YAZIK OLDU FENERBAHÇE’YE
Mourinho’nun maç öncesi kabul edilemez tuhaf demeçleri ile oynanmadan kaybedilen bir maç olarak unutulmayacak.
Mourinho’nun hataları ve korkularından faydalanarak turu aldı.
Ülke futbolu ve Fenerbahçe’ye yazık oldu.
Sloven hakem Slavko Vincic 45 yaşında, kariyerli, deneyimli ve tanıdık bir isim. Geçen sezon ülkemizde yönettiği Galatasaray- Fenerbahçe maçındaki yardımcıları ve VAR hakemi Alen Borosak bu maçta da aynı.
Çok sert başlayan maçı Vincic sözlü ikazlarla kontrol altına almaya çalıştı. Ama alamadığını çok geç fark etti.
Benfica’nın 11’de Pavlidis ile attığı golde arka direkte Semedo’nun topa müdahale etmesini ofsayttaki Barreiro engelliyor. VAR bu pozisyonda hakemin yorumuna ve kararına ihtiyaç duyduğu için davet etti.
Pozisyonu izleyen Vincic doğru ofsayt yorumu ile golü iptal etti.
Benfica’nın 23’te attığı golde Barreiro önündeki Brown’u iterek faul yapıyor, topu alıyor.
Vincic’in faul tespiti ve gol iptali doğru. Otamendi 26’da Talisca’nın göğsüne dirseğini kullanarak faul yaptı, hakem kapalı kaldı ve tespit edemedi. Devamında bu kez Fred topsuz alanda Barreiro’ya faul yaptı.
Fred sarı kart görmeliydi hakem onu da göstermedi.
Talisca’yı faulleri ile yıldıran Silva’ya sarı kart çıkmadı. Sert oyun ikinci yarıda devam etti.
Talisca 79’da gereksiz ve çok kolay bir sarı kart gördü. 82’de ikinci sarı karttan ihraç oldu. Çağlar’a 87’de çıkan sarı kart tuhaf! Vincic, 30 faul, 7 sarı kart, 1 sarıdan kırmızı kart ile maçı tamamladı.
EMRE BOL – YOLA DEVAM
Futbol asla sadece futbol değildir. Hayatın ta kendisidir. Önümüzdeki hafta büyük ihtimalle Fenerbahçe forması giyecek olan Kerem Aktürkoğlu’nun attığı golle Şampiyonlar Ligi’nden elenmek inanılmaz bir futbol hikayesi. Dostlar eğri oturalım, doğrusunu konuşalım. Benfica Fenerbahçe’den daha iyi ve daha organize bir takım. Birlikte oynama alışkanlıkları üst düzeyde. Mourinho’nun transferde geç kalındığını söylediği açıklamaya katılıyorum. Başından beri hep söyledim; Şampiyonlar Ligi’nde patinaj yapmaktansa Avrupa Ligi’nde kupaya oynamak daha mantıklı diye…
Orta sahanın en kötü performanslarından birini izlediğimizi söylemek lazım. Özellikle Szymanski rakiple neredeyse her mücadelesini kaybetti. Orta alan bu kadar zayıf olunca Benfica özellikle ilk yarıda ceza sahamızın içinde oynadı. Çünkü hiç direnç gösteremedik. En- Nesyri bildiğiniz kanat forvet oynadı. Top geldiğinde içeri orta yapıyor. Ee kafayı kim vuracak? Kaleye şut atamadan geçen koca bir 90 dakika! Hele SemedoÇağlar değişikliğine ne demeli? O bölgede hücum zenginliği getirecek Oğuz, İrfan Can varken bir savunmacıyı oyuna almak ne kadar mantıklı?
İkinci yarı Benfica tamamen kontraya döndü. Bu anlarda dahi doğru düzgün pozisyon bulamadık. Enseyi karartmaya gerek yok. Şimdi Avrupa Ligi’ni kazanacak bir kadro kurup yola orada devam etmek daha hayırlı olacak. Zira bu sezon en zayıf Avrupa Ligi gibi görünüyor.
GÜRCAN BİLGİÇ – SİPEYŞIL FİYASKO
Bir gün önce “Benfica şöyle iyi, böyle fena” diye konuşan Mourinho’nun ruh halini yansıtan Fenerbahçe vardı sahada. Rakibin üstünlüğünü kabul edip, “aman gol yemeyelim” tedirginliği ile iki pası üst üste zor yapıyorlardı. Böyle maçların hikayesinde “kahramanlar” vardır. Bunu ya takım kendi içinden çıkartır ya da teknik adam kurduğu özel planla. Bu belirsiz kişiyi biz önde ve orta sahadan beklerken, Livakovic’di aslında Fenerbahçe’yi oyunda tutan. İki özel kurtarışla maçın kopmasını engelledi. Mourinho oyunculaından şikayet etmesine rağmen, Benfica’nın hocası Lage’nin “oyun gücü” gibi bir silahı vardı. Önde baskıyı da doğru yapıyor, geriye de doğru koşuyorlardı. Top hangi Benficalı oyuncunun ayağına gelse plan belliydi. “Transferler gelsin, bizi kurtarsın” diyen Fenerbahçe’nin hocasına nazire yaparcasına dokunuşlarını sergiledi.
Kerem attı golü. Birçok arkadaşım “isyan” mesajı attı. Başka takımlara karşı oynayan, başkaları gibi olmasını beklediler Kerem’in. Halbuki gerçek F.Bahçeli gibi ekmeğini yediği kulübe hakkını verdi. Golüne sevinmeyerek de aidiyetini de gösterdi. Helal olsun. Eğer bu yaşananlardan sonra hala takımın başında Mourinho kalmaya devam ederse, ben Ali Koç olsam, “Lage senin arkadaşın, antrenman setlerini al, dillerini öğren ve bizim takıma uygula” derim. Yoksa, “Git, Settubal’de kendi adını taşıyan caddeden bir ev tut, kazandığın kupaları mahallenin kahvesine gelenlere anlat” diye de eklerdim. Böylesine bir potansiyel tek yaptığı konuşmak ve şikayet etmek olan “sipeyşıl” bir adama emanet edilir mi? Şampiyonlar Ligi’ne katılamamayı değil, savaştan kaçan bir general ile yola devam edilir mi; bunu tartışmalı Fenerbahçeliler.