Jannah Theme License is not validated, Go to the theme options page to validate the license, You need a single license for each domain name.
FenerbahçeFutbol

Spor yazarları Fenerbahçe-Kocaelispor maçını değerlendirdi

EMRE BOL – DİNLENEREK KAZANDI

Fenerbahçe’nin maça başlangıç 11’i çok gol vadediyordu. Rakip oyuncuların üzerine giden, topu dikine oynayan pek çok isim vardı sahada… Gelin görün ki ilk golde topu ortalayan Çağlar kafayı vuran Skriniar! Vallahi şaka gibi! Öte yandan ilk yarıda topu santrforlara götürememe sıkıntısı yeniden ayyuka çıktı. Ön tarafta Talisca neredeyse her tarafa koştu, duran topları kullandı, şutlar attı.

Aslında Talisca tam da ligimizin çilingiri… Kamp yapamamasına rağmen form durumunu iyi buldum. Ben hayatımda barajı kendi sağına kurdurup sağda bekleyen kaleci görmedim. İnanın barajdakilerin hiç suçu yok. Asıl suçlu çok net İrfan Can! Her bölgeye oyuncu yazıp çiziliyor.

Esas sorun kalede. Rotasyonla kadroya giren İsmail Yüksek ve Oğuz Aydın’ı beğenmedim. Çağlar ise adeta Puyol performansı sergiledi. Hem attırdı hem de rakip oyunculara göz açtırmadı. Fazlaca övmek istemiyorum zira bazı performanslar rakibin kalitesiyle ilgili olabiliyor.

Mourinho skoru bulduktan sonra zaten rotasyonlu kadroyu iyice değiştirerek Benfica karşılaşmasına konsantre olduğunu gösterdi. Kocaelispor’un birazda fikstür şansızlığıyla kötü başladığı sezon kötü bitebilir. Zira bu kadroyla işlerinin zor olduğunu düşünüyorum. Fenerbahçe haftayı bay geçmiş gibi dinlenerek kapattı. Bakalım bu kadro kalitesi Şampiyonlar Ligi’ne gitmeye yetecek mi?

GÜRCAN BİLGİÇ – ETKİLİ OYNADI

Mourinho’nun stratejisini değiştirmeden, farklı oyuncular ile tribünlerin kalbini almaya çalıştığı bir maç izledik. 3-1’i yapana kadar 70’e 30 top hakimiyeti ile oynadılar. Kalecisi hariç tüm oyuncuların kaleyi denediği süreç yaşandı. Ne oldu; pozisyonumuz yok diye şikayetçi olanlar, “Bu kadar kaçar mı?” bölümünde buluştular. İsmail ile tempo bulan orta sahayı, Talisca’nın kendisini “10 numaraya” devşiren oyun stili izledi. Daha hızlı olmak istiyorlar ve rakip ceza alanı önünde pas trafiği ile kabalıkta alan arıyorlardı.

Dönen topları da kazandılar. Hükmediyorlardı maça ama, bu istekli oyunun ve enerjinin bir akla ihtiyacı vardı. Kadıköy’ün “sevecen” atmosferinde, hemen hepsi tribünlerden gelecek “gol” sesinin ortağı olmanın peşine düştü. İlk iki golün kahramanı, üç defans oyuncusu oldu. İlkinde Çağlar ortaladı, Skriniar kafayı vurdu. İkincisinde Brown arka direkte yetişti, Duran’ın pasında Talisca’nın dokunamadığı pasa. Yani, bir pozisyonda iki kere golü kaçırdılar aslında. Bu doksan dakika Mourinho’nun da cephane sandığına yeni silahlar ekledi.

İsmail ile Amrabat arasındaki farkı gördü, tribündeki Alveres için hayalini genişletti, Fred’e nefes aldırma, üstündeki maç yükünü azaltma imkanı olduğunu anladı. Duran ve En Nesyri’nin bağlantı pozisyonlarına geldiğini de gördük. Talisca bu alışverişte rolünü yaptı. Szymanski’nin tahtı sallanıyor artık. Bu kadar çok top kaybı ile forma rekabetinde işi zor. Brown ve Oğuz aydın etkiliydi. Semedo’nun zamana ihtiyacı var. Kısacası yenilmesine rağmen kendini tartıp, Benfica rövanşı öncesinde cüssesini öğrenen Fenerbahçe. Bence herkes mutludur.

MUSTAFA ÇULCU – BÜYÜK DESTEK!

Bu sezon hızlı oynamalıyız diyen Mourinho’nun Fenerbahçe’si maça hem hızlı hem de baskılı başladı. Amrabat yerine İsmail ve Syzmanski yerine Talisca çok fark yaratıyorlar. Talisca adam eksiltiyor çalım atıyor şut atıyor duran toplardan kaleyi görüyor, izlerken heyecanlandırıyor. Fenerbahçe orta alanda üstünlük alınca Çağlar ve Skriniar cesaretle öne çıktılar ve ilk golü de böyle buldular. Önceki maçlarda sadece Brown’ın kanadı kullanılırken bu akşam Oğuz da diğer kanatta çok etkili oldu.

İsmail ve Fred kazandıkları topları Talisca’ya teslim ettiler. Talisca coşkulu oyununu golle süsledi. Fenerbahçe, Avrupa kupaları dahil bu sezon ilk yarılarda yüzde 71 ile topa en çok sahip olduğu, rakip ceza alanında topla buluştuğu ikinci maç oldu. Ama soyunma odasına beraberlikle girdi. Kocaelispor oyunu çirkinleştirmedi gücü oranında cesur ve istekliydi. Lakin üç haftanın en kötü kaleci ve oyun performansı oldu.

Fenerbahçe’nin ikinci yarıda da baskılı ve tempolu oyunu tribünleri mutlu etti hak ettiği galibiyeti getirdi. Mehmet Türkmen’in o kadar dengesiz faul ve kart uygulamaları var ki şaşırtıyor insanı! Doğrularının yanında kabul edilemez tolere ettiği kartlar var. Tempolu oynatmak farklı faulleri tespit etmek farklı konular. Bu konuyu gözden geçirmeli. Örnek mi, 48’de Show’a kontrolsüz hareketinde Brown net sarıydı kartsız geçemezsin.

Yine Szymanski’nin atak başlangıç fazında net faulünü atlayınca Fenerbahçe’nin 77 de attığı golde VAR müdahalesi yedi. OFR’den gol iptali geldi. Her hakeme nasip olmayan böylesine destek gören MHK’nın altın çocuğu çağdaş hakemlik gelişimini hızlandırmalı. Yoksa bu destek biterse tepetaklak olur. Sermayeyi tüketmemeli…

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu